Bayraktar‘ın özellikle Türkiye’nin kendi sınıfında irtifa rekorunu elinde bulundurması, Bayraktar TB2‘nin üstün niteliklerini bir kez daha ortaya koyuyor.
İlk geliştirme aşamaları 2012 yılında başlayan Bayraktar TB2, 2014’te başarıyla tam otomatik uçuş testlerini geçerek hizmete girdi. O tarihten bu yana sürekli olarak yenilenen ve geliştirilen bu SİHA, 2015 yılında ilk 1000 uçuş saatini doldurdu ve birçok ülkeye ihraç edilmeye başlandı.
2018‘de Katar‘da gerçekleştirilen ilk ihracat başarısıyla birlikte, Bayraktar TB2‘nin dünya çapındaki talebi hızla arttı. Günümüze kadar 33 ülke ile yapılan anlaşmalar, Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısını ve küresel arenadaki etkin rolünü pekiştirdi.
Savaş alanlarında karşılaşılan en zorlu koşullarda bile görev yapabilme kabiliyeti, Bayraktar TB2‘yi NATO ve Avrupa Birliği ülkelerinin envanterine girmesi için önemli bir faktör haline getirdi. Ayrıca, bu SİHA’nın başarıları, Baykar‘ın kurucusu Selçuk Bayraktar‘ın vergi mükellefiyetinde önemli bir rol oynamış ve Türkiye’nin en büyük vergi mükellefleri arasında yer almasını sağlamıştır.
Bayraktar TB2‘nin sahip olduğu 750 binden fazla uçuş saati ve Türkiye irtifa rekorunu kırması, milli sanayi katkısının da vurgulanmasını sağladı. Üstün teknolojik donanımları sayesinde, bu SİHA tam otomatik kontrol ve yedekli otopilot sistemleriyle etkin görevler üstlenebiliyor.
Özellikle haberleşme menzili ve taşıma kapasitesi gibi özellikler, Bayraktar TB2‘nin operasyonel etkinliğini arttırıyor. Milli mühimmat ve füzelerle donatılarak askeri hedefleri imha edebilme kabiliyeti, bu SİHA’yı uluslararası arenada önemli bir konuma getiriyor.
Bayraktar TB2‘nin Bahar Kalkanı Harekatı gibi operasyonlarda etkin görev alması, dünya muharebe tarihinde bir dönüm noktası olarak kaydedildi. Ayrıca, Azerbaycan‘ın Karabağ işgalini sonlandırmasında da önemli bir rol oynamıştır.