Microsoft Exchange servisinin sunucularına gerçekleştirilen saldırılardan neredeyse 30 bin şirket etkilenmiş durumda. Güvenlik servisleri söz konusu saldırının planlı bir casusluk faaliyeti olduğu konusunda hemfikirler.
Batı tarafı saldırının casusluk faaliyetleri için yapıldığını savunarak “pervasız” olarak nitelese de, Çin bu iddiaları kabul etmemekte ısrarlı davranıyor.
Olay aslında Ocak ayından bu yana süregeliyor. İlk olarak Hafnium isimli Çin bağlantılı bir grup Microsoft Exchange’de bulunan güvenlik açığını bularak sistemde zafiyet oluşturdular.
Batılı hükümetler olay hakkında ilk olarak Çin Milli Güvenlik Bakanlığını suçladılar. Söz konusu saldırının gerçekleştirilmesinde batı Çin’in birebir parmağı olduğunu düşünüyor saldırıyı gerçekleştiren bilgisayar korsanlarının kiralayarak kullanıldığı kanısındalar.
İngiltere Dış İşleri Bakanlığı, hararetli durumları sona erdirmek adına çağrıları cevapsız bırakan Çin’e yüklendi. Beyaz Saray, siber faaliyetlerinden dolayı Çin’e karşı ek yaptırımlarda bulunma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Yine Avrupa Birliği’de benzer görüşe sahip kurumlar arasında yer aldı.
Çin’i şikayet eden kurumlar sadece bununla sınırlı kalmadı. Japonya, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda NATO’nun dayanışma bildirisinde yer aldı.