İçerik
Ankilozan spondilit (AS), özellikle omurgayı ve sakroiliak eklemleri (leğen kemiği ile omurga arasındaki eklemler) etkileyen kronik, iltihabi bir romatizma türüdür. Zamanla omurların kaynaşmasına (ankiloz) yol açarak hareket kısıtlılığına ve kamburluğa neden olabilir. Genellikle genç yetişkinlik döneminde (17-45 yaş) başlayan bu rahatsızlık, erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir.
Ankilozan Spondilit Nedir?
AS, otoimmün bir hastalıktır; yani bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudun kendi dokularına, özellikle de omurga ve eklem bölgelerindeki bağ dokularına saldırır. Bu durum, iltihaplanmaya, ağrıya ve zamanla omurların birbirine kaynaşmasına yol açar. İlerlemiş vakalarda, göğüs kafesi de etkilenebilir, bu da solunum güçlüğüne neden olabilir.
Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?
Ankilozan spondilitin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak en sık görülenler şunlardır:
Sabah Tutukluğu: Özellikle sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra omurgada hissedilen sertlik ve hareket zorluğu. Bu tutukluk genellikle 30 dakikadan uzun sürer.
Bel ve Sırt Ağrısı: Genellikle kalçada veya bel bölgesinde başlayıp zamanla sırt ve boyuna yayılan künt, derin bir ağrı. Ağrı, dinlenmeyle artar ve egzersizle hafifler.
Kalça ve Diğer Eklem Ağrıları: Kalça, omuz, diz ve ayak bilekleri gibi büyük eklemlerde de ağrı, şişlik ve hassasiyet görülebilir.
Topuk Ağrısı (Entesit): Tendonların kemiğe yapıştığı bölgelerde (özellikle Aşil tendonu ve plantar fasya) iltihaplanma ve ağrı.
Göz Problemleri (Üveit): Gözde kızarıklık, ağrı, ışığa hassasiyet ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösteren göz içi iltihaplanması.
Yorgunluk: Kronik iltihaplanma, genel bir yorgunluk ve halsizlik hissine neden olabilir.
Ankilozan Spondilit Tanısı Nasıl Konur?
AS tanısı, bir romatolog tarafından konulmalıdır. Tanı süreci genellikle şunları içerir:
Detaylı Tıbbi Öykü ve Fizik Muayene: Hastanın semptomları, aile öyküsü ve genel sağlık durumu değerlendirilir.
Kan Testleri: İltihap belirteçleri (CRP, ESR) ve HLA-B27 genetik markerı incelenir. HLA-B27 pozitifliği AS riskini artırsa da, tek başına tanı koymak için yeterli değildir.
Görüntüleme Yöntemleri: Röntgen ve MR görüntüleme, omurga ve sakroiliak eklemlerdeki hasarı ve iltihaplanmayı göstermede etkilidir. MR, erken dönemdeki iltihabı bile tespit edebilir.
Ankilozan Spondilit Tedavi Yöntemleri
Ankilozan spondilitin kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, mevcut tedaviler semptomları hafifletmeyi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Tedavi yaklaşımları şunlardır:
İlaç Tedavisi:
- Nonsteroidal Anti-inflamatuar İlaçlar (NSAID’ler): Ağrı ve iltihabı azaltmak için ilk basamak tedavidir.
- Biyolojik Ajanlar (TNF inhibitörleri ve IL-17 inhibitörleri): NSAID’lere yanıt vermeyen veya şiddetli semptomları olan hastalarda kullanılır. Bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin belirli bölümlerini hedef alarak iltihabı baskılar.
- Kortikosteroidler: Kısa süreli ve düşük dozda, şiddetli alevlenmelerde kullanılabilir.
Fizik Tedavi ve Egzersiz: Düzenli egzersiz, özellikle germe ve duruş egzersizleri, omurga hareketliliğini korumak, ağrıyı azaltmak ve duruş bozukluklarını önlemek için önemlidir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
- Sigarayı Bırakmak: Sigara, AS semptomlarını kötüleştirebilir.
- Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve anti-inflamatuar bir beslenme, genel sağlığı iyileştirir.
- Stres Yönetimi: Stres, iltihabı artırabilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri faydalı olabilir.